Ceza almış ve bu cezası kesinleşmiş kişi hakkında bazı durumlarda verilen karar değiştirilebilir. Ancak bu yöntem basit olmayıp kanunda işaret edilen prosedürlerin işletilmesi gerekir. Talep, süre, delil, dilekçe bütünlüğü doğru biçimde sağlandığında cezası kesinleşmiş hükümlü hakkında verilen karar ortadan kaldırılabilecektir.
Ceza Muhakemeleri Kanunu’nda olağan kanun yolları ve olağanüstü kanun yolları açıkça hüküm altına alınmıştır. Olağan kanun yollarına başvuru için mahkeme kararının kesinleşmemesi aranır. Olağanüstü kanun yollarında ise mahkeme hükmünün kesinleşmesi esastır. Kesinleşen mahkeme kararlarının yeniden yargılama konusunun yapılması yargılamanın yenilenmesi ile mümkündür. Kesinleşen mahkeme kararına karşı başvuruda bulunabilmek için şartlar oluşup istemde bulunacak kişilerin talebi bulunmalıdır.
Olağanüstü kanun yollarından biri olan yargılanmanın yenilenmesi CMK madde 311 ve madde 314’te açıkça düzenlenmiştir. Yargılamanın yenilenmesi hükümlü lehine olduğu gibi aleyhine de yapılabilecektir. Yeniden yargılama şartları doğrultusunda süreci takip edip hükümlü lehine veya aleyhine karar alınabilecektir.
Bu konuda daha ayrıntılı ve doğru bilgiye ulaşmak için avukat desteği almanız yararınıza olacaktır. Ceza avukatları kanunun işleyişi ve lehinize doğacak sonuçlar hakkında bilgi sahibidirler. Özellikle ceza hukukunda sanık lehine olabilecek durumları doğru bir şekilde işletip kişinin masumiyetinin kanıtlanabilmesi önemlidir.
İnfaz hukuku, olağan kanun yolları ve olağanüstü kanun yollarında uzmanlaşmış avukatın desteğini almalısınız. Yeniden yargılama talebi istisnai olarak başvurulan bir yoldur. Bu yolu işletmek ve olumlu sonuç almak için delillerin doğru bir şekilde ortaya koyulması gerekir. Yargılamanın yenilenmesi sebepleri doğrultusunda olumlu sonuç alabilmek adına bu işlemlerde başarı sağlamış avukattan yardım almanız masumiyetinizi kanıtlamanız açısından önemlidir.
Yeniden Yargılanma Şartları ve Süreç
Ceza Muhakemeleri Kanunu’nda yeniden yargılanma şartları ve işletilme usulü açıkça belirtilmiştir. Yargılamanın yenilenmesi re’sen işletilen süreçlerden değildir. Yeniden yargılanma talebinin belirli kimselerce yetkili makamlara yani kararı veren mahkemeye iletilmesi gereklidir.
CMK madde 311’e göre hükümlü lehine yargılamanın yenilenmesi talep edilebilir. CMK madde 314’e göre de hükümlü aleyhine yargılamanın yenilenmesine başvurulabilecektir.
CMK madde 311’e göre hükümle lehine yargılamanın yenilenmesine başvurulabilecek haller;
Duruşmada kullanılan ve hükmü etkileyen bir belgenin sahteliği anlaşılırsa
Yemin verilerek dinlenmiş olan bir tanık veya bilirkişinin hükmü etkileyecek biçimde hükümlü aleyhine kasıt veya ihmal ile gerçek dışı tanıklıkta bulunduğu veya oy verdiği anlaşılırsa
Hükme katılmış olan hâkimlerden biri, hükümlünün neden olduğu kusur dışında, aleyhine ceza kovuşturmasını veya bir ceza ile mahkûmiyetini gerektirecek biçimde görevlerini yapmada kusur etmişse
Ceza hükmü hukuk mahkemesinin bir hükmüne dayandırılmış olup da bu hüküm kesinleşmiş diğer bir hüküm ile ortadan kaldırılmışsa
Yeni olaylar veya yeni deliller ortaya konulup da bunlar yalnız başına veya önceden sunulan delillerle birlikte göz önüne alındıklarında sanığın beraatini veya daha hafif bir cezayı içeren kanun hükmünün uygulanması ile mahkûm edilmesini gerektirecek nitelikte olursa
Ceza hükmünün, İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmenin veya eki protokollerin ihlâli suretiyle verildiğinin ve hükmün bu aykırılığa dayandığının, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararıyla tespit edilmiş olması veya ceza hükmü aleyhine Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine yapılan başvuru hakkında dostane çözüm ya da tek taraflı deklarasyon sonucunda düşme kararı verilmesi
Bu durumlarda sanığın aldığı ceza her ne olursa olsun tüm hükümleri ile birlikte ortadan kalkacaktır. Suçsuzluğu halinde tazminat ve diğer tüm hakları dava ile talep edilebilecektir. Hükümlü lehine yapılacak yargılamanın yenilenmesi istemi sonucunda hükümlüye daha ağır ceza verilemez. Bunun nedeni ise hükümlünün hakkını kullanmasının engellenmemek istenmesidir. Hükümlü lehine yapılan yenileme talebi sonucunda daha ağır cezaya mahkeme tarafından karar verilirse itiraz hakkınızı kullanmalısınız. Bunu vatandaş olarak bilemeyeceğinizden avukatla çalışmak ve süreci birlikte yürütmek zarar görmenizi de engelleyecektir. Mahkeme tarafından fark edilmeden daha ağır cezaya hükmedilirse vereceğiniz itiraz dilekçesi fazla ceza almanızı engelleyecektir. Hukuk bilgisi olan ve ceza alanında başarılı avukat sayesinde aleyhinize olan hususları bertaraf edebilirsiniz.
CMK 314’e göre hükümlü aleyhine yargılamanın yenilenmesine başvurulabilecek haller;
Duruşmada sanığın veya hükümlünün lehine ileri sürülen ve hükme etkili olan bir belgenin sahteliği anlaşılırsa
Hükme katılmış olan hâkimlerden biri, aleyhine ceza kovuşturmasını veya bir ceza ile mahkûmiyetini gerektirecek nitelikte olarak görevlerini yapmada sanık veya hükümlü lehine kusur etmişse
Sanık beraat ettikten sonra suçla ilgili olarak hâkim önünde güvenilebilir nitelikte ikrarda bulunmuşsa
Hükümlü aleyhine yargılamanın yenilenmesi yollarına başvurulabileceği durumlar sınırlıdır. Ceza kanunlarını bilmek ve savunma yapabilmek vatandaşlar açısından mümkün olmaz. Avukatınızın bu konuda yeterli desteğini almanız zorunludur. Bilmediğiniz alanda hak kaybına uğramamak adına işini bilen, savunmada başarılı avukatlarla çalışmalısınız. Süreci doğru yönetebilmek, hak kaybına uğramamak adına avukatınızla irtibat halinde olmalısınız. Yargılamanın yenilenmesi delillerin gerektiği gibi ilişkilendirilmesi ve ileri sürülmesi hususunda önemli bir aşamadır. Deliller doğru ve mahkemenin istediği şekilde sunulmazsa yeniden yargılama talebiniz olumlu bulunmaz.
İlk derece mahkemesi ve temyiz merciinde belirtmeniz gereken hususlar ile daha birçok detayı hukuk bilgisi olmadan ileri süremezsiniz. Dilekçenin doğru, açık ve anlaşılır biçimde yazılması, delillerin ifade edilmesi, delillerin tüm detaylarla ilişkilendirilmesi gerekmektedir. Eğer bunlar yapılmazsa, titizlik içerisinde çalışma yürütülmediğinde yenileme istemenin kabule değer görülmemesi mümkündür. Özellikle deliller ve iddialar yeterli olarak doğrulanmazsa yargılanmanın yenilenmesi istemi reddedilir. Olağanüstü kanun yolu olmasından ötürü mahkemenin kararını değiştirmesi zordur. Çünkü tüm detaylar ve deliller hakkında önceden konuşulup savunma alınmış, araştırma yapılmıştır. Bir bakıma mahkemenin gözünde dava kapanmıştır. Esası etkilemeyecek veya yargılamanın seyrini değiştirmeyecek hiçbir delil, açıklama mahkeme tarafından kayda değer görülmez. Burada iş avukata düşecektir. Avukatınız iyi ise kanunda belirtilen durumları delillerle ilişkilendirerek mahkemenin görüşünü değiştirebilecektir. Masumiyetinizi kanıtlayıp haksızlığa uğradığınızı anlatacaktır. Bunlar yapılmadığında başvurduğunuz olağanüstü kanun yolundan fayda sağlayamazsınız.
Yargılamanın yenilenmesinde süreç nasıl işler?
Yargılamanın yenilenmesi şartlarının oluşması ve talep olması
Hükmü veren mahkemeye yargılamanın yenilenmesi dilekçesi yazılması
Dilekçede yeniden yargılamaya esas teşkil edecek sebepler ile delillerin ilişkilendirilmesi
Yenileme dilekçesinin 2 hafta içinde Cumhuriyet savcısı ile ilgililere tebliğ edilmesi ve görüş istenmesi
Diyecekleri olanların beyan sunması
Mahkemenin dosya üzerinden yenilemeyi kabul veya reddetmesi
Delillere göre mahkemenin araştırma yapıp gerekirse görevlendirmede bulunması
Mahkemenin kanaati doğrultusunda; önceki verilen kararın ortadan kaldırılması, yeni karar verilmesi veya önceki hükmün onaylanması

Yargılamanın yenilenmesi talebi reddedilirse bu karara karşı itiraz edebilirsiniz. Kendinizi avukat ile temsil etmiyorsanız itirazı nereye, nasıl ve ne şekilde yapacağınızı bilemezsiniz. Delilleri nasıl sunacağınız, esas ve olaylar ile nasıl ilişkilendireceğiniz hususunda doğru hareket edemezsiniz. Kanunun size verdiği sınırlar çerçevesinde beraat kararı alabilmek için yargılamanın yenilenmesi süreci mutlaka avukatla takip edilmelidir. Kişi cezasını tamamen çekse de yargılamanın yenilenmesini isteyebilir. Bu durumda haklı görülürse maddi tazminat davası ve manevi tazminat davası açmaya hak kazanır.
Yargılanmanın Yenilenmesi Nasıl Talep Edilir?
Yargılamanın yenilenmesi talep olmadan yeniden yargılamanın yapılamayacağı usuldür. Yargılamanın yenilenmesi istemi dilekçe ile yapılmalıdır. Yargılamanın yenilenmesini kimler isteyebilir konusunda tereddütleriniz olabilir. İstemde bulunabilecekler;
Cumhuriyet savcısı
Hükümlü
Hükümlü avukatı
Hükümlü ölmüşse; eşi, alt soyu, üst soyu, yasal temsilcisi
Yukarıda sayılanların yokluğu halinde Adalet Bakanlığı
Yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunmak için zamanaşımı veya hak düşürücü süre yoktur. Ancak kanunda açıkça belirtilen “İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmenin veya eki protokollerin ihlâli suretiyle verildiğinin ve hükmün bu aykırılığa dayandığının, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararıyla tespit edilmiş olması veya ceza hükmü aleyhine Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine yapılan başvuru hakkında dostane çözüm ya da tek taraflı deklarasyon sonucunda düşme kararı verilmesi” durumunda ise Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararının kesinleştiği tarihten itibaren bir yıl içinde istenebilir.
Bu konu çok önemlidir. AİHM başvurusuna dair bilgisi olmayan ve süreci işletme konusunda yetersiz kimseler hak kaybına uğrayabilir.
Yargılamanın yenilenmesi talep edilse de kişi cezaevinde ise cezanın infazı durmaz. Bazı durumlarda mahkeme infazın geri bırakılmasına veya durdurulmasına karar verebilir. Dosyanın durumuna göre davanın görüldüğü mahkeme bu konu hakkında karar verecektir.
Yargılamanın Yenilenmesi Sonrası Maddi Ve Manevi Tazminat Davaları
Süreç sonrasında daha da önemli konu yargılamanın yenilenmesi sonrası maddi ve manevi zararların tazminidir. Çünkü yargılamanın yenilenmesi sonunda beraat veya ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilirse kişi maddi ve manevi zararlarını devletten talep edebilir. Burada diğer önemli husus ise CMK madde 141 ile CMK madde 144’e göre maddi ve manevi zararların istenebilmesidir. Bu maddelerin bir önemi de tazminat davaları açabilmeniz için süresinde dilekçe verilmesini, isteme ilişkin delilleri gerekçelendirmenizi zorunlu tutmasıdır.
Maddi ve manevi tazminat davaları hak düşürücü süreye tabidir. Kararın kesinleştiğinin davacıya tebliğinden itibaren 3 ay ve her halde kararın kesinleşmesinden itibaren 1 yıl içinde tazminat davası açılmak zorundadır. Aksi halde tazminat talep edemezsiniz. Tazminat davası usulü ve dava dilekçesi avukat yardımı ile hazırlanabilecektir. Usul işlemleri fazla olan bu davayı açarken avukat desteği mutlaka alın. İstanbul Zeytinburnu’nda hizmet veren Gür Hukuk yargılamanın yenilenmesi süreci ve tazminat davaları ile ilgili tüm sorularınıza cevap bulacağınız yerdir. İletişime geçip her türlü hukuki uyuşmazlık hakkında destek alabilirsiniz. Ciddi hak kayıplarına uğramamak için bilgi birikimlerinden ve tecrübelerinden yararlanabilirsiniz.