İçeriğe geç

Gür Hukuk Danışmanlık

Anasayfa » Blog » Maddi ve Manevi Tazminat Davaları: Hangi Durumlarda Açılabilir?

Maddi ve Manevi Tazminat Davaları: Hangi Durumlarda Açılabilir?

Toplu yaşamak zorunda olmak insanların birbirlerine karşı bilerek ya da istemeden haksız fillerde bulunmasına neden olur. Trafikte, işte, gündelik hayatta, ortamlarda bilmeden veya isteyerek birilerine zarar verildiğinde hukuk çerçevesinde bunu tazmin etmek zorundasınız.
Kişisel haklara saldırı durumlarında da yol açılan haksız fiiller nedeniyle zararın tazmin edilmesi gerekir. Bir fiilin hukuka aykırı olması veya haksızlığa yol açması zarara sebep olur. Bu zarar kişileri manevi ve maddi olarak etkileyeceğinden hukuk önünde hak aranabilecektir. Haksız ve hukuka aykırı fiil nedeniyle zarara uğrayan kişi ile mirasçıları maddi tazminat ve manevi tazminat talep edilebilecektir. Verilen zararın boyutu ve kapsamı bu tazminatların miktarını da belirler. Gündelik hayatta size karşı yapılan haksızlıklara ve işlemlere karşı zararınızı tazmin ettirmek için tazminat davaları önemli silahtır. Kamusal alanda kanunlar çerçevesinde hareket edebilmenizi sağlar.
Haksız fiil nedeniyle uğradığınız zararı bazen tam olarak ortaya koymak mümkün değildir. Manevi zararın kapsamını ve maddi zararın içeriğini belirlemek için avukatla çalışmalısınız. Tazminat davaları hukuk bilgisine sahip ve usul hukukuna hakim avukat aracılığı ile açılabilir. İşini bilen ve süreci yönetebilecek yeterlilikte avukatla çalışmanız gerekir. Avukatınız maddi ve manevi tazminat davalarını nerede ve ne şekilde açacağını bilir. Bu tür davalar hukuk davaları olarak adlandırılır. Ceza davalarından farkı tüm delilleri, tanıkları ve ispatları sizin sunmanız gerektiğidir. İleri sürmediğiniz iddialar mahkemede gerçek zararınızı tazmin etmenizi engeller. Karar verilene kadar delil sunup gerçek zararınızı belge, dekont ve tanıklarla ortaya koymalısınız. Hangi delili nasıl sunmanız gerektiğini ise avukatınız halledecektir.
Türk Borçlar Kanunu’nda açıkça düzenlenen durumlarda haksız fiil nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası açılabilecektir. Kanun açıkça bu davaya ilişkin düzenlemede bulunsa da boşlukları doldurmak tamamen avukata kalmıştır. Hangi fiilin haksızlık teşkil ettiği ve sebeplerini ileri sürmesi gereken kişi avukattır. Vatandaşların bu tür davalardan iyi miktarda kazanç sağlaması pek olası değildir. Dava açma usulü ve dilekçede ileri sürülecek hususlar önemsenmediğinde davanız reddedilebilecektir. Boşuna dava masrafı ödememek ve tazminat kazanma ihtimaliniz varken bundan mahrum kalmamak için avukatınızdan maddi ve manevi tazminat davası açmasını isteyebilirsiniz. Yaşadığınız olaya göre ne gibi tazminat taleplerinde bulunabileceğiniz ve yaklaşık olarak elinize geçecek miktar hakkında bilgi vereceklerdir.
Maddi ve manevi tazminat davası hangi durumlarda açılabilir?
Sözleşmenin ihlali nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası
Suç işlenmesi nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası
Trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası
Hatalı tıbbi uygulamalar nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası
Yazılı ve görsel basın ile sosyal medya üzerinden kişilik haklarına saldırı nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası
Boşanma davasıyla açılan maddi ve manevi tazminat davası
Trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası
İş Kanunu kapsamında iş kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davası
Ev başkanının sorumluluğu nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası
Özel hayat ve aile hayatının gizliliği nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası
Adın haksız kullanılmasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davası
Evlenmenin butlanı nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası
Kişilik haklarına saldırı nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası
Özel kanunlarda atıf yapılan durumlar nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası
Sayılan bu hallerde maddi ve manevi zararın oranına göre tazminat miktarı belirlenebilecektir. Maddi ve manevi tazminat davasını kimler açabilir diye merak edebilirsiniz. Maddi ve manevi tazminat davasını açabilecekler;
Zarardan doğrudan etkilenen
Ölüm halinde ölen kişinin eşi, çocukları, annesi, babası ve mirasçıları açabilir.
Kişinin ölümünden birinci dereceden üzüntü duyan kişiler de manevi tazminat davasında hak talep edebileceklerdir.
Kişinin yaralanması durumunda yakınları ve mirasçıları dava açamazlar.
Bu kişilerin dışındakiler maddi ve manevi tazminat davası açtığında istemleri kabul edilmez. Hak sahibi olmayan kişilerin istemde bulunması durumunda hakim davayı usulden red eder. Haksız fiil nedeniyle oluşan zararın tazmini ölüm dışında üçüncü kişiler hakkında borç doğurmaz.
Tüm bunların dışında maddi ve manevi tazminat davası kime karşı açılır sorusunun cevabı da çok önemlidir. İddianızı doğru kişilere ve kurumlara karşı yöneltmediğinizde de taraf teşkilinin gerçekleşmemesinden ötürü dava reddedilir. Maddi ve manevi tazminat davalarında tüm süreci yürütmeniz mümkün olmadığından avukat davanın başından sonuna kadar aşamaları takip eder. Mahkeme tazminata hükmetse de çoğu zaman karşı taraf bu miktarı ödemek istemez. Böyle durumlarda kararı icraya koymanız ve alacaklarınızı temin etmeniz gerekmektedir. En iyisi sürecin başından avukatla görüşüp tüm alacaklarınızı riske atmamaktır. Tazminat davaları ve icra yoluna ilişkin her detay ile yakından ilgilenecektir.
Maddi ve manevi tazminat davası kime karşı açılır?
Haksız fiili işleyen kişiye karşı
Trafik kazası nedeniyle aracın sürücüsü, işleteni, sahibi ve aracı sigorta yaptıran sigorta şirketine
Malpraktis nedeniyle doktora
Sözleşmeden doğan zararlarda sözleşme taraflarına
Fiili işleyen veya zararın doğmasına neden olan kişilere, kurumlara karşı doğrudan tazminat istemi yönlendirilebilecektir. Doğru kişilere, kurumlara zararın tazmini istemini yönlendirebilmek için avukatınızla görüşün. Davalı tarafın yanlış seçilmesi taraf teşkili sağlanamayacağından davanın reddine neden olur. Tazminat davaları öncesinde istem, delil ve tüm belgeleri hazırlamalısınız. Yaklaşık tazminat miktarını belirledikten sonra dava açmalısınız. Aksi halde zararınızı yanlış hesaplayıp tazminat miktarını düşük alabilirsiniz.

Maddi Tazminat ve Manevi Tazminat Davasında İstenebilen Zararlar
Manevi tazminat davası ve bu davalarda zarar görenin istemde bulunacağı durumlar belirlidir. Türk Borçlar Kanunu maddi ve manevi tazminat davasında istenebilecekleri açıkça belirtmiştir. Haksız fiil nedeniyle zarar gören kişi, zararın artmasında veya doğmasında etkili olmuşsa tazminat indirilebilir, tamamen ortadan kaldırılabilir. Tarafların ileri sürdüğü beyana ve olayın genel durumuna bakarak hakim takdir yetkisini kullanabilir.
Maddi tazminat davasında istenebilecek zararlar;
Ölüm halinde istenebilecek zararlar;
Cenaze masrafları
Ölüm hemen gerçekleşmediğinde alınan tedavi giderleri
Çalışma gücünün azalması veya kaybolmasından doğan zararlar
Ölenin desteğinden yoksun kalan kimselerin uğradığı kayıplar
Bedensel zararlar
Tedavi masrafları
Kazanç kaybı
Çalışma gücünün kısmen azalması veya tamamen kaybolmasından doğan kayıplar
Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar
Destekten yoksun kalma zararları
Bu zararların her biri sorumluluk hukukuna göre hesaplanır. Hesaplanan tazminat miktarı hakkaniyet sebebi ile artırılamaz veya azaltılamaz hükmü kanunda açıkça düzenlenmiştir.
Türk Borçlar Kanunu kişilerin sebep olduğu haksız fiil dışında idarenin eylemleri ve işlemlerinin sebep olduğu, vücut bütünlüğünün bozulduğu, ölüme bağlı zararlara ilişkin istemlerde de uygulanır.
Manevi tazminat davasında istenebilecek zararlar;
Haksız fiil nedeniyle bedensel bütünlüğü zarar görene olayın kapsamına ve yol açtığı durumlara göre belirli miktar manevi tazminat ödenir. Manevi tazminat, sadece zarar görene değil belirli derecedeki yakınlarına dahi verilebilir. Hakim yakınlık derecesine manevi tazminat vereceği kişiler hakkında hüküm kurar.
Maddi tazminat ve manevi tazminat aynı anda istenebilir. Haksız fiil nedeniyle zarar gören kişiye verilen manevi tazminat sebepsiz zenginleşmeye neden olamaz. Uygun miktarı zarar görenin talebi doğrultusunda hakim verir.
Maddi ve Manevi Tazminat Davası Açma Süresi ve Zamanaşımı
Hukuk davalarında en önemli hususlardan biri dava açma süresi ve zamanaşımı defidir. Hak düşürücü sürede hakim re’sen bunu dikkate alırken dava açma süresi ve zamanaşımı defi, dilekçeler aşamasında ileri sürülmelidir. Haksız fiil nedeniyle ödenecek maddi ve manevi tazminat da bir tür borç olduğundan tazminata dair de zamanaşımı defi ileri sürülebilecektir. Avukatınızın süresinde tazminat davası açması için haksız fiil gerçekleştikten hemen sonra bilgi almalısınız. Kanunun belirlediği çerçeveler dahilinde tazminat alabilmek için bu davaların süresinde açılması çok önemlidir. Yoksa uğradığınız zarara katlanmak durumunda kalıp ciddi kayıplar yaşarsınız.
Maddi ve manevi tazminat davasında önemli olan diğer bir konu ise ispat yüküdür. Zarar gören kişi nasıl ve ne şekilde zarar gördüğünü ispat etmek durumundadır. Uğranılan zararı ve zarar veren kişiyi ispat etme yükü altındaki kişi haksız fiile uğrayandır. Zararınızı tam olarak belirleyemiyorsanız zararın miktarı hakkında yaklaşık tespitte bulunabilmelisiniz. Harcadığınız hastane masrafları, sağlık giderleri, çalışamadığınız günler ve diğer kayıplar mutlaka belirtilmelidir. İşten çıkarıldıysanız veya bir süre çalışmanız mümkün değilse çalışamadığınız zamanlara dair maaşları da talep edebilirsiniz.
Hukuk davalarında istem kısmında yazan miktar hakim tarafından uygun bulunduğu sürece size verilir. Uğradığınızın zararın büyüklüğünü siz ispat etmelisiniz. Dekont, delil ve evraklarla almak istediğiniz miktarı ileri süremezseniz ispat ettiğiniz kadarını alabilirsiniz. Siz fazla isteseniz de kimi zaman belirlenen değer tam olarak zararınızı karşılamaz. Bazen de zarar az olsa da daha fazla miktar talep edilir. Hakim hakkaniyet ölçüsünde isteme uygun karar verir. Hakkaniyet sınırı, zarar görenin talepleri doğrultusunda oluşturulur. Örneğin; zarar gören 50 bin TL kaybı olduğunu ispat etse de toplam zararı 200 bin TL’yi bulsa bile hakim 50 bin TL üzerinden tazminat ödenmesine karar verir. Hukuk mahkemelerinde hakimler taleple bağlıdır. Sadece bu usul ilkesi bile avukatla temsil edilmenin ne kadar önemli olduğunu gösterir.
Hakim tazminat miktarının büyüklüğüne göre zararın ödenmesine farklı şekillerde karar verebilir. Taksitle veya irat biçiminde ödenmesine hükmedebilir. Kusurun ağırlığına ve tazminatın miktarına göre uygun ödeme biçimi belirlenecektir.
Maddi ve manevi tazminat dava açma süresi
Maddi ve manevi tazminat davaları süresi içinde açılmak durumundadır. Bir kimseye karşı haksız fiil gerçekleştirildiğinde doğan zararlar belirli süre içinde istenebilmelidir. Aksi durumda zarar gören bu davayı zarar verene karşı kötü niyetle kullanabilir. Ayrıca hiçbir kimse işlediği haksız fiilden ötürü ömür boyu dava tehdidi ile karşı karşıya kalmak zorunda değildir. O yüzden tazminat istemi, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten itibaren 2 yıl ve her halde fiilin işlendiği tarihten başlayarak 10 yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrayacaktır. Ceza kanununda daha uzun zamanaşımı varsa ve zarar bu fiilden dolayı meydana gelmişse ceza kanunundaki zamanaşımı süresi uygulanır. Bu konular ancak avukatın bilgi ve tecrübesi ile davaya uygulanabilir.
Maddi ve manevi tazminat davasında zamanaşımı dolsa da zarar veren tazminat ödemeyi kabul edebilir. Bu tür davalarda zamanaşımı bir tür defidir. İleri süren kişiyi borçtan kurtarır. Defi ileri sürülmediğinde borcu ödeme yükümlülüğü ortaya çıkar. İstanbul Zeytinburnu’nda hizmet veren Gür Hukuk maddi ve manevi tazminat taleplerine ilişkin her konuda bilgi alabileceğiniz hukuk bürosudur.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir